9 Temmuz 2013 Salı

Bilkent Senfoni'den La Boheme

Bu aralar gerek yoğunluktan gerekse de seyahatlerden pek yazma fırsatı bulamadım. Geçtiğimiz sürede aslında bir çok film izledim, yeni dizilere başladım. Bunlar için belki ayrı bir post hazırlarım ama bu sezonun son konseri için Bilkent Odeon'daydım.


Başından belirtmekte fayda görüyorum: Opera, opera salonunda izlenir, çünkü opera demek biraz da dekor ve ışık demektir bana göre. Açık havada yapılan orkestranın önüne yerleştirilimiş derme çatma bir dekorla opera olmaz zaten olmadı da. Ama bozuk akustiğe rağmen orkestranın ve solistlerin performansı çok başarılıydı.

Operada oyuncular ve rolleri şöyleydi:  şair Rodolfo: Bülent Bezdüz (tenor), terzi Mimi: Burcu Uyar (soprano), ressam Marcello: Serkan Kocadere (bariton), şarkıcı Musetta: Görkem Ezgi Yıldırım (soprano), müzisyen Schaunard: İnanç Makinel (bariton), filozof Colline: Tuncay Kurtoğlu (bas), ev sahibi Benoit: Umut Kosman (bas), belediye konseyi üyesi Alcindoro: Beran Sertkaya (bariton),  oyuncakçı Parpigno:l Serkan Bodur (tenor) . Ayrıca  Rumen Raychev önderliğindeki Bulgaristan Karma Festival Korosu da operada yer aldı.


Özellikle soprano Burcu Uyar ve Tenor Bülent Bezdüz çok başarılıydı ve o bozuk akustiğe rağmen bizleri büyüledi. Serkan Kocadere, Görkem Ezgi Yıldırım ve Tuncay Kurtoğlu da sezon oyunlarından tanıdığımız solistlerdi ve alışıldık performanslarını sergilediler.

Her ne kadar opera ''Opera Salonunda'' izlenirse de, serin bir Ankara akşamında ve böyle moral bozucu bir gündemde çok iyi geldi.