21 Nisan 2016 Perşembe

Ingrid Fliter - Schumann & Mendelssohn: Piano Concertos

Son dinlediğim albüm.
 


  1.  Piano Concerto in A Minor, Op. 54: I. Allegro affettuoso
  2.  Piano Concerto in A Minor, Op. 54: II. Intermezzo
  3. Piano Concerto in A Minor, Op. 54: III. Allegro vivace 
  4. Ouverture zum Märchen von der schönen Melusine, Op. 32, MWV P 12 (1835 Version) 
  5. Piano Concerto No. 1 in G Minor, Op. 25, MWV O 7: I. Molto allegro con fuoco
  6. Piano Concerto No. 1 in G Minor, Op. 25, MWV O 7: II. Andante 
  7. Piano Concerto No. 1 in G Minor, Op. 25, MWV O 7: III. Presto - Molto allegro e vivace






























Pan (3D)

Hafta sonu evde 3D olarak izlediğimiz film. Klasik Peter Pan hikayesine farklı bir bakış açısı getiren hikayede Neverland de değşik bir şekilde tasvir edilmiş. Çocuklarla birlikte izlenebilecek bir aile filmi.




How to Be Single

Haftasonu eğlenceli bir film izledim. ''How to Be Single''


Biraz Sex And The City havasında olan film kesinlikle daha komik ve eğlenceli. Özellikle Rebel Wilson harikalar yaratıyor. 

20 Nisan 2016 Çarşamba

Lea - Pascal Mercier

Uzun süredir kitaplığımda okunmak üzere sıra bekleyen bu kitap Pascal Mercier'in Lizbon'a Gece Treni adlı romanını okumadığım halde (filmi izlemiştim ama) kapağındaki keman çalan kız nedeniyle sürekli aklımdaydı.


Dili ve anlatımı biraz zorlayıcı olsa da hüzünlü bir hikayeyi dolaylı yoldan anlatan bir kitap olmuş. Sonuç da biraz havada kalmış ve kitap boyunca yükselen beklentiyi pek karşılamıyor. 

(Tanıtım Bülteninden)
Lea annesinin ölümünden sonra büyük bir yalnızlığa düşer ve kendi iç dünyasına çekilir. Babasının bile girmesine izin vermediği bu dünyadan onu, Bern Garı'nda duyduğu ve hayatında bir dönüm noktası olan bir keman sesi çıkarır. Tutkuyla ve hırsla keman çalarak dış dünyayla bağlantı kuran Lea'nın olağanüstü bir yeteneğe sahip olduğunun ortaya çıkmasıyla birlikte baba-kızın hayatları ve ilişkileri yıllar içinde önlenemez şekilde değişir. Zirveye çıkmak uğruna bütün değerlere sırt çeviren kızının sevgisini ve yakınlığını yitirmemek uğruna seçtiği yol, baba Martijn van Vliet'i şaşırtıcı bir karara yöneltecektir.
Lizbon'a Gece Treni romanıyla milyonlarca okur ve hayran edinen Pascal Mercier, Lea'da yine baba-evlat teması üzerine yoğunlaşırken derin duygular, mantık dışı anlar, suç ve suçluluk kavramları üzerine düşündürüyor.

Sayfa Sayısı: 248
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Kırmızı Kedi

Halk Plajı - Kemal Tahir

Kemal Tahir'in Samim Aşkın müstear ismiyle kaleme aldığı bir "ucuz roman". Yazarın geçimini sağlamak amacıyla yazdığı bu roman 15 günde bir yayınlanmak üzere,  geniş kitlelere hitap etmesi için çalakalerm yazılmış gibi dursa da yer yer çok incelikli karakterler ve usta dil kullanımı göze çarpıyor. Bir solukta okudum.



(Tanıtım Bülteninden)
Yazarının alamet-i farikası olmuş diyaloglarla bir oturuşta okunabilecek küçük bir kitap. Bugün Halk Plajı'nı yeniden okurlarla buluşturmak, hem Kemal Tahir'in romancılığını, hem de dönemin yayıncılık dünyasını hatırlamak üzere zevkli bir girişim niteliğinde. Orijinal kapağıyla birlikte sunduğumuz kitabın, bir zamanlar ilk yayımcının garanti ettiği zevkli saatleri bugün de yaşatabilmesi beklentisiyle…

Sayfa Sayısı: 176
Baskı Yılı: 2016
Dili: Türkçe
Yayınevi: İthaki Yayınları

5 Nisan 2016 Salı

Foxcather

Spor filmlerini çok seviyorum. Bu sefer de Amerikan Güreş ''Efsanesi'' Mark Schultz ve abisi Dave Schultz'un hikayesine tanık oluyoruz.


Başroldeki Steve Carrell  bir komedyen olmasına rağmen olağanüstü  bir performans sergilemiş. Yine Schultz kardeşlerde Channing Tatum ve Mark Rufalo da çok başarılı. Ucu Türk güreşine de dokunan bu hikayede başarı ve başarızılığa giden yol anlatılmış. 


Konusu kısaca şöyle: Gerçek olaylardan yola çıkılarak beyazperdeye aktarılan Foxcatcher Takımı, eksantrik bir milyoner olan John du Pont ve iki şampiyon güreşçi olarak nam salan Mark ve Dave Schultz kardeşler arasındaki trajik ilişkinin karanlık ve büyüleyici hikayesini anlatıyor. Altın Madalya sahibi genç güreşçi Mark Schultz, 1988 Seul Olimpiyatları için bir ekip oluşturmak için zengin varis olan John du Pont tarafından son derece ihtişamlı olan  Pont mülküne davet edilir. Shultz nihayet saygın kardeşi, Dave’in kanatlarının altından sıyrılarak dışarı adım atabilmek umuduyla, bu eşi bulunmaz fırsata gözü kapalı "evet" der. Gizli ihtiyaçları doğrultusunda aradığı motivasyonu elde eden du Pont, dünya standardında bir güreş takımını oluşturarak hem annesinin hem de etrafındaki diğer insanlara kendisini kanıtlamayı hedefler. 

Vinyl

Dizi denilince HBO'nun eline su dökecek yok! Prodüksiyon olarak son derece başarılı dönem dizilerine bir yenisi daha eklendi: Vinyl


Yapımcıları arasında  Martin Scorsese ve Mick Jagger'ın yer aldığı yapım, bir müzik şirketi sahibinin hayatından kesitler sunuyor. tabi devir rock and roll devri diğer bir tabirle ''Sex, Drugs & Rock'n Roll''.

10 Bölüm olarak planlanan 1.Sezonda şu ana kadar 8. bölüm yayınlandı. Baş rolde Richie Finestra karakteriyle Bobby Cannavale var. 


Dizi malum +18  ama müzik sevenler için kaçırılmaması gereken bir yapım.Arada Rock'n Roll'un efsanelerinin doğuş serüvenine de tanık olduğumuz dizi yılın en iyilerinden.


Z Raporu - Ali Lidar

Ali Lidar son zamanlarda ismini çokca duyduğum bir yazar. Sosyal medyada da aktif olan yazarın son kitabını bir çırpıda severek okudum. Tavsiye ederim okuyunuz, kendinizden çok şey bulacaksınız.



"Birini ya da bir şeyi sevmek, değer vermek, onu her şeyiyle sevmek demektir çoğu zaman. Ne olduğunu, ne olacağını, sınırlarını bilip, hatalarıyla, eksiklikleriyle, yanlışlarıyla ve sebep olduğu üzüntülerle kabul etmek demektir. Hiç kıvırmasak mı? Kıvırmadan söyleyelim evet, gerçekten sevmek bir tür çaresizliktir. Bir şeyi gerçekten çok seviyorsan başka çaren yoktur da ondan seviyorsundur." Ramazan'ın, Zöhre'nin, Aziz'in, Musa'nın, Pervin ablanın ve görmediklerimizin, görmezden geldiklerimizin hikâyeleri… Ali Lidar bu defa anlatılarının yanına öykülerini de ekliyor; hatıraların hesabını tutuyor ve hayatın z raporunu gözlerimizin önüne seriyor…
(Tanıtım Bülteninden)

Sayfa Sayısı: 168
Baskı Yılı: 2016
Dili: Türkçe
Yayınevi: İthaki Yayınları

Batman v Superman: Adaletin Şafağı

Uzun süredir beklediğimiz filme sonunda kavuştuk.


Genel olarak filmi beğendim. Senaryo biraz zayıf ve eksiklikler mevcut. Gereksiz kısımlar da yok değil ama atmosfer çok başarılıydı. Her ne kadar eleştiriler alsa da dediğim gibi genel olarak ortalamanın üstündeydi.
Tabi Nolan abimiz çıtayı öyle bir yere koydu ki diğerlerinin ona ulaşması hayli zor.


Ben Afleck beklentilerin aksine iyi bir Batman ortaya çıkarmış. Ama filmin bombası bence Wonder Woman olmuş. Hatta diyebilirim ki tek başına kendi filminin çekilmesini de hak etmiş.



Dağın Tepesine Doğru - Arne Dahl

Nordik ya da kuzey polisiye son zamanlarda sevdiğim türler arasında üst sıralara yükselmiş durumda. Kendilerine ait kültürleri olan kuzey ülkelerindeki soğuk, karanlık ama bir o kadar da huzurlu  yaşamları polisiye romanlarına da yansıyor.


Arne Dahl'ın  bu romanı da oldukça sürükleyici bir kurguya sahip. Bu serinin dizisi yine BBC tarafından yayınlanmış ve internet torrent sitelerinde orjinal dil- altyazılı olarak mevcut. Yakın zamanda seyredilecek listeme eklendi.


Kitap Hakkında:

Uyuşturucu ticareti, mafya, seri cinayetler...
İsveç’i sarsmaya hazırlanan büyük bir plan…
Yaklaşan felaketi yalnızca A-Takımı durdurabilir.

 "Arne Dahl günümüzün en iyi polisiyelerini yazıyor" Die Zeit

Yüksek güvenlikli bir hapishanede bir mahkûm hassas patlayıcıyla havaya uçuruluyor.

Karanlık banliyö köşesinde kanlı bir çete savaşı yaşanıyor.

Basit bir bar kavgası bir adamın ölümüyle sona eriyor.

İsveç’te karanlık bir tezgâh dönüyor.

Orijinal adı ve dili:
Upp till toppen av berget

Sayfa Sayısı: 416
Ebat: 13.6×21 cm
Yayın Tarihi: Temmuz 2015