24 Şubat 2012 Cuma

Kerem Görsev ve Allan Harris Konseri (Ankara 15.Caz Festivali)





 
Ankara Caz Festivali kapsamında JW Marriot Otelde düzenlenen Kerem Görsev ve Allan Harris konserindeydim dün akşam. Kerem Görsev'i gerek CDlerinden gerekse sosyal medya ve televizyondan fırsat buldukça yakından izlerim. Fırsat da ayağıma kadar gelince -üstelik yanında New Yorklu caz yorumcusu Allan Harris'le birlikte, kalktım gittim. Konserde Amerikan Caz Standartlarından en güzel ve sevilen parçaları seslendirdiler. Konserin bonusu da davulda dünyaca ünlü sanatçımız Ferit Odman'ın varlığıydı (son albümü Autumn In New York çok başarılı). Ekibe kontrabasta Kağan Yıldız eşlik etti. Çok keyifli bir ortamda harika bir iki saat geçirdim.

 

Konser sonrası Allan Harris ve Kerem Görsev'e albümlerini imzalatma ve ayaküstü bir iki kelime etme şansı da buldum.


21 Şubat 2012 Salı

The Help



  

Yine Oscar adayı filmlerden birisi daha. 1960lı yıllarda Amerikanın güneyinde Afro-American kadınların evlerde hizmetçi olarak çalıştığı yıllara odaklanıyor. Skeeter Phelan (Emma Stone) memleketi dışında üniversite eğitimini tamamlayıp döndükten sonra evlerde çalışan bu Yardımcıların hikayelerini yazmaya koyuluyor. O zamanki kurallara göre de oldukça zorlu bu işi gizli kapaklı ve çeşitli tehlikelere göğüs gererek yapmaya çalışıyor. Bazı sahnelerde insan olduğunuzdan utanabileceğiniz, ırkçılığın tavan yaptığı yıllarda geçen filmde özellikle siyahi oyuncuların çıkardığı iş on numara .Zaten kadın oyuncuların üçünün de ödüle aday olduğu (Viola Davis-En iyi Kadın; Jessica Chastain ve Octavia Spencer-En İyi Yardımcı Kadın) filmde ben özellikle Emma Stone'u da çok beğendim.Filmi artık bu kadar da olmaz ama diye isyan noktasına gelerek izliyorsunuz.En iyi film ödülünü alamasa da Viola Davis ödüle yakın duruyor.



Filmin uyarlandığı kitap ülkemizde ''Duyguların Rengi'' (Kathryn Stockett) ismiyle yayınlandı.

Hugo



Oscar'lar için son haftaya girdik malum.Sinemada izlemek isteyip de izleyemediğim bu filmi sonunda izleme şansına eriştim.Martin Scorsese'den alışılmadık türde bir film.Tıpkı çocukluğumuzda izlediğimiz pazar günkü aile filmleri tadında sıcacık bir öykü.Görsel efektler çok başarılı.Oyunculuk özellikle çocuk oyuncuların performansları gayet iyiydi.Belki Oscar alamayacak ama yılın en iyilerinden olduğu kesin.Bu arada usta yönetmenin sinemanın başlangıç yıllarına durduğu selam da takdire şayan.



Çocuk oyuncular Asa Butterfield (Hugo Cabret) & Chloe Grace Moretz (IsaBelle) 

15 Şubat 2012 Çarşamba

54.Grammy Ödülleri aka Adele Show




Bu yıl 54’üncüsü düzenlenen Grammy Müzik Ödüllerine umulduğu üzere Adele damgasını vurdu. Whitney Houston'ın zamansız ölümü de gecenin bir başka konusuydu tabi. Yine elit sanatçılardan oldukça başarılı performanslra izledik.İşin en güzel yanı bir çok dalda aday olup ödül alamayan sanatçılar da geceye katılmamazlık etmemişlerdi. En başarılı performanslar iyileşetikten sonra ilk kez dinlediğimiz Adele, Beach Boys'un ihtiyar delikanlıları, hiç yaşlanmayack gibi duran Paul McCartney, Bruno Mars, Rihanna ve Coldplay'den geldi. Bizim için türk halk müziği ne ifade ediyorsa Amerikalılar için de country müzik o.Fakat bir fark var adamlar bu kültürlerine çok daha fazla önem veriyor ve ödüllerin yanı sıra her törende mutlaka 3-4 performans da izlettiriyorlar.Sonuçta Adele bir kez daha ne kadar iyi ve başarılı bir sanatçı olduğunu tescillemiş oldu her ne kadar biz çok iyi bilsek de...


İşte Kazananlar:

Yılın albümü: 21 (Adele)
Yılın kayıt: Rolling in the Deep (Adele)
Yılın şarkısı: Rolling in the Deep (Adele Adkins ve Paul Epworth)
Çıkış yapan sanatçı: Bon Iver
Solo pop performansı: Someone Like You (Adele)
Düet/grup pop performansı: Body and Soul (Tony Bennett ve Amy Winehouse)
Vokal pop albümü: 21 (Adele)
Alternatif albüm: Bon Iver (Bon Iver)
Rock şarkısı: Walk (Foo Fighters)
Rock albümü: Wasting Light (Foo Fighters)
Rock performansı: Walk (Foo Fighters)
Hard rock/metal performans: White Limo (Foo Fighters)
R&B albümü: F.A.M.E. (Chris Brown)
R&B şarkısı: Fool For You (Cee Lo Green, Melanie Hallim ve Jack Splash)
R&B performans: Is This Love (Corrine Bailey Rae)
Geleneksel R&B vocal performans: Fool For You (Cee Lo Green ve Melanie Fiona)
Rap albümü: My Beautiful Dark Twisted Fantasy (Kanye West)
Rap performans: Otis (Jay-Z ve Kanye West)
Rap şarkısı: All of the Lights (Jeff Bhasker, Stacy Ferguson, Malik Jones, Warren Trotter ve
Kanye West)

Dans/elektronik albüm: Scary Monsters and Nice Sprites (Skrillex)
Solo country performans: Mean (Taylor Swift)
Country albümü: Own the Night (Lady Antebellum)
Country şarkısı: Mean (Taylor Swift)

13 Şubat 2012 Pazartesi

Karahindiba- Sinan Sülün

Yazar Sinan Sülün'ün ilk kitabı olma özelliğini taşıyan eser, 3 öyküden oluşuyor. Aslında pek öykü kitabı seven biri değilimdir (sadece Yekta Kopan'a olan sempatim ve sevgim dışında) ve pek öykü okumam. Fakat bu kitabı hakkında okuyup duyduğum geri bildirimler sayesinde okumaya karar verdim. Pişman da değilim. Hayatın içinden, ince detayları gözler önüne seren ve yoğun empati hissi uyandıran öyküler.Yeni kitaplarının takipçisi olacağım kesin.

 Bu arada arka kapak yazısını Metin Üstündağ yazmış.Şu şekilde:

''Tanrı benden bir ısırık almış, tadımı beğenmemiş, bir kenara fırlatıvermişti."Karahindiba, her dört kişiden birinin işsiz olduğu, otuz kişilik bir iş kadrosuna beş bin kişinin başvurduğu, üniversite mezunlarının asgari ücret + prim + yol formülü ile bile iş bulamadığı, iş görüşmelerinde "Eğer ormanda bir canlı olsaydınız ne olurdunuz?" gibi garip sorular soran insan kaynakları uzmanlarının ve sigortanın olmazsa olmaz olduğu gerçek ama bir o kadar da fantastik bir dünyayı, mizahın teselli edici, lezzetli dilini kullanarak anlatıyor.Sinan Sülün ilk hikâye kitabı Karahindiba'da fonda duyulan hevesli bir uğultuyu heyecanlı kalp çarpıntılarıyla dengeliyor ve sıkı bir yazarın geleceğinin müjdesini veriyor.Okuyun, pişman olmayacaksınız."-Metin Üstündağ

satın almak için...

7 Şubat 2012 Salı

Kavim - Ahmet Ümit

Ahmet Ümit'in Başkomser Nevzat karakteri ve ekibi yine bir cinayet soruşturmasını aydınlatıyor.Sürükleyici ve eğitici uslübuyla bir solukta okunacak bir polisiye.

Ve kitabın arka kapağından...
''Göğsünde haç saplı bıçakla öldürülmüş bir adam.
Adamın kanıyla satırları çizilmiş bir İncil. İstanbul`dan Anadolu`nun derin! lim dinlerin kadim kiliselerine bir yolculuk. Hıristiyanlığın bu topraklardaki kökleriyle yüzleşme. Kavimler bahçesi olan ülkemizin tükenmeye yüz tutmuş kültürlerine bir saygı duruşu... Süryaniler, Nusayriler, Rumlar, Türkler, Kürtler ve bu toprakları ülke yapan halklar... Ülkemiz kültürüyle bezeli, merakla okunan bir roman...
"Genzini yakan koku uyandırdı onu. Bu kokuyu tanıyordu. Yıllarca kapalı kalmış bir kilisenin kokusu. Kilisede yakılan kandillerin, ufalanan taşların, eriyen mermerin, çürüyen ahşabın, yıpranmış sayfaların, küflenen cesetlerin kokusu. Dehşete düşmesi gerekirdi ama sadece çevresine bakındı. Usulca kımıldayan siyah bir leke gördü. Biçimsiz, belirsiz bir leke... Simsiyah bir siluet... Gülümsedi lekeye.
`Mor Gabriel, ` diye mırıldandı.Leke yaklaştı, yaklaşınca insan cismine bürünüverdi. Siyahlar içinde bir insan. O insan başucuna geldi, kulağına fısıldadı: `Beni tanıdın mı? `
`Mor Gabriel/ diye mırıldandı yine. Ağzından Mor Gabriel sözcükleri dökülürken müziği duydu; derinden, çok derinden gelen bir ayin müziği. Bilmediği bir dilde yinelenen tutkulu bir mırıltı, kendinden geçmiş birinin söylediği bir tekerleme. Aynı anda haçı fark etti. Gümüşten bir haç. Adam haçı elinde mi taşıyordu, yoksa göğsünde mi, anlamaya çalışırken, boşluğu ikiye bölen bir parıltı yandı söndü. Bir acı hissetti. Parıltı yeniden yandı söndü, acı kayboldu, bütün bedenine bir rahatlık yayıldı."


Satın almak için tıklayın...


A Dangerous Method



 The Talking Cure isimli tiyatro oyunundan uyarlanan film; Freud ve öğrencisi Jung'un ilişkisi çerçevesinde psikanalizin doğuş sürecini ve bu iki büyük ismi karşı karşıya getirecek olan 18 yaşındaki genç kadın Sabina'nın öyküsünü anlatıyor. David Cronenberg'in yönettiği filmde Freud'u Mortensen'in, Jung'u Fassbender'in ve Sabina'yı da Knightley'in canlandırmış ve  özellikle Keira Knightley canlandırdığı hasta rolünde çok başarılı. Bu senenin parlayan yıldızı Michael Fassbender ise bu rolünün yanısıra Shame ve Jane Eyre'deki rolleriyle bir çok ödül ve adaylık kazandı. Özellikle psikiyatri ve psikanaliz konularına ilgi duyanların daha fazla sevebileceği bir film.

6 Şubat 2012 Pazartesi

The Artist




Oscar'lara geri sayım devam ederken, tam 10 dalda aday bir film The Artist. Tabi bazı açıdan diğer filmlerden farklı; film siyah-beyaz ve sessiz. Evet siyah beyaz bir çok film izlemiştik tabi ama ben son dönemde sessiz film izlediğimi hatırlamıyorum. Film aslında sinema tarihinin bir devrine de ışık tutuyor aslında. Sessiz dönemden konuşmalı yani diyaloglu döneme geçişte gözden düşen bir aktör ve yıldızı parlayan bir aktrist. Tabi bu ikili arasındaki aşk vs.
 
Film altın kürlerde en iyi film (komedi-müzikal), en iyi aktör ve en iyi film müziği ödüllerini aldı. Bence son iki ödülü Oscar'larda da alacak. Jean Dujardin en iyi erkek oyuncu ödülünü alacaktır ne de olsa akademi farklı olanı genelde ödüllendirir. Fakat filmin müzikleri kesinlikle Oscar'ı sonuna kadar hakkediyor.Ludovic Bource hakikaten on numara iş çıkartmış.Bu yıl izlediğim en iyi filmlerden birisi kesinlikle, tabi filmin bir diğer artısı Berenice Bejo.

Berenice Bejo