5 Eylül 2013 Perşembe

Tatil

Sonbahar geldi ve ihmal edilmiş bloguma geri döndüm. En tembel bloggerlar kategorisinde uzak ara ödüle uzanırım galiba. Bu arada neler yapmadım ama tembellikten şuraya iki satır karalayamadım işte.
Hızlı bir özet yaparsak bakalım bu arada neler okumuşum:


Rizzoli ve Isles serisinin yayınlanmış (bizde) son kitabı. Bu sefer daha çok Maura Isles odaklı bir roman olmuş. Yazar yine tıbbi bilgilerini olay örgüsüne oldukça güzel yaymış. Yeni kitabı dört gözle beklemekteyiz.


Tarihi - kurgu romanlarını severek okuduğumuz eski bahriyeli İskender Pala'dan Barbaros ve o zamanki Akdeniz üzerine sürükleyici bir roman.


Behzat Ç. ile kendisine hayran olduğumuz Emrah Serbes'in (Çarşı grubu ve Gezi olayları sonrası hayranlığımız katlanarak arttı) erkek çocukların yeni yetmelik hikayelerine odaklanan hikayeleri. Tavsiye olunur.


Her kitabı bir öncekini aratan, artık iyice ticari bir markaya dönüşen J.C.Grange'ın son kitabı. Biraz japon sosu katılmış Fransız polisiyesi. Yine de okumadan edemedim.


Türk edebiyatının belki de en güzel hikayelerini yazan adamdan, eski konsoloslardan Vildan Bey'in kızı Nevin'in yaşamı anlatan bir roman.


Dizüstü edebiyatı serisinden french oje'nin son kitabı. İlk ikisini okumamıştım gerçi ama edebi değeri pek olmayan günümüz kadın-erkek ilişkilerine dair eğlenceli ve ilginç saptamalar. Olaylara hem erkek hem de kadınların gözünden bakmasıyla biraz da olsa orjinallik taşıyor. Kafa dağıtmak için hızlıca okunuyor zaten.


Klasik polisiye ve Raymond Chandler. Fazla söze ne hacet...



 Kız arkadaşı tarafından terk edilen bir adamın onu geri kazanmak adına 3 ay boyunca yaptıklarını günlük tarzında anlatan eğlenceli bir roman.Süpriz bir sonu var.


Yine Tess her zaman Tess. Bu kadın ne yazsa okurum.Nokta.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder